Bireysel özel eğitim, diğer bireylerin çoğunluğundan farklı olan ve özel gereksinimli çocuklara sunulan, üstün özellikleri olanları yetenekleri doğrultusunda kapasitelerinin en üst düzeye çıkmasını hedefleyen, yetersizliği engele dönüşmeyi önlenmeyi amaçlayan, bireyi yeterli hale getirerek toplum içerisine kaynaşmasını, bağımsız sosyal beceriler üreterek yaşamına devam etmesini amaçlayan eğitimdir.

Pek çok aile doğuma sağlıklı bir bebek için hazırlanmaktadır. Özel gereksinimli çocuklara sahip olan aileler , aile yapısında , işleyişinde ve aile üyelerinin rollerinde önemli değişiklikler yapmak durumunda kalmakta ve bu değişikliklerin yapılması ailenin işleyişinde sıkıntılara neden olmaktadır.

Peki nedir bu sıkıntılar?

Bu kısımda aile içindeki bazı noktalara baktığımızda ; çocuğun bakımında ve gelişiminde daha fazla sorumluluk üstlenme, diğer aile üyelerinin gereksinimlerini yeterince karşılayamama, çocuğun durumuna ilişkin yeterince bilgi sahibi olamama ,eğitim için yeterli maddi kaynaklara sahip olamama ,çocuğun durumunu yakın akraba, komşu ve çevredeki diğer bireylere açıklayamama gibi sıkıntıların yavaş yavaş ortaya çıktığını görmekteyiz.

Yapılan araştırmalara göre özel gereksinimli çocuğun doğumuyla aile tepkileri üç evre yaşamaktadır.

Bu evreler :

1- Şok- ret – keder- depresyon

2- Şuçluluk- kızgınlık- utanç

3- Kabul ve uyum olmakla birlikte evreler arası geçiş süreleri ve yaşanma şiddeti aile içi iletişime, aile yapısına yani ailedeki sınırlara, rollere, kurallara göre değişim göstermektedir. Aileler genellikle son evre olan kabul ve uyum evresinde özel eğitim ile tanışmaktadır. Özel eğitim ile tanışan ile çocuğuna ait kişisel eğitim programı çerçevesinde aile yapısını planlama ile çocuğunun gelişim yolculuğuna devam etmektedir.

Çocuk ve aile bir bütündür ve bunları birbirinden ayrı parçalar gibi görmek mümkün değildir. Çocuklar için hazırlanan eğitim programının her zaman aileyi etkileme özelliği vardır. Anne-babalar çocuklar hakkında her türlü bilgiyi sağlayan kişilerdir.

Onlardan alınan bilgiler çocuklarla yapılan etkinlik ve çalışmalara yön verir. Günlük programın akışında çocuğun uyumunu arttırır. Çocuk, aile ve uzman iş birliği yakalanması sonucu aile yeni sorumluluklar kazanma haline gelmektedir.

Yeni sorumluluklar kazanan aileler , çocuğun bakımını üstlenme ve özel gereksinimi olmayan başka çocukları var ise onlarla yeterli düzeyde ilgilenme, çocuğun eğitimi ile ilgili bilgi sahibi olma, çocuk ve bireysel psikolojik destek arayışına girme gibi evrelere geçiş gösterirler.

Özel eğitimde ailenin rolü yadsınamaz olduğu gibi en büyük pay da onlara düşmektedir. Bireysel eğitimle başlayan destek ailede sağlanan destek ile devam ettiği sürece çocuk için yeteneklerin açığa çıkma süreci devam edecektir.